Aynı taşınmaz için hem değer artış payı alacağı hem de katılma alacağı talep edilip edilemeyeceği boşanma ve mal paylaşımı davalarındaki önemli sorulardan biridir. Bu noktada değer artış payının kanundaki tanımında ‘kişisel mal’ ve ‘edinilmiş mal’ noktasında açık bir ifade bulunmamaktadır.
TMK
Değer artış payı
Madde 227 – Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya
korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu
malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o
malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının
başlangıçtaki değeri esas alınır.
Aşağıda yer verdiğimiz Yargıtay kararında bu husus açıklığa kavuşturulmuş olup söz konusu katkının, eşin kişisel malından diğer eşin kişisel malına, eşin kişisel malından diğer eşin edinilmiş malına veya eşin edinilmiş malından diğer eşin kişisel malına katkı şeklinde gerçekleşebileceği belirtilmiştir.
“Değer artış payı alacağına konu edilen katkı, eşin kişisel malından diğer eşin kişisel malına, eşin kişisel malından diğer eşin edinilmiş malına veya eşin edinilmiş malından diğer eşin kişisel malına katkı şeklinde gerçekleşebilmektedir. Eşin kişisel malından diğer eşin kişisel malına katkı ve eşin kişisel malından diğer eşin edinilmiş malına katkı hallerinde kişisel mal ile katkı yapıldığından hesaplanan değer artış payı alacağının tamamına eş hak kazanırken; eşin, edinilmiş mal ile diğer eşin kişisel malına katkı yaptığı durumda hesaplama yapılırken katkı edinilmiş mallardan karşılandığından ve edinilmiş malın yarısı üzerinde diğer eşin Yasa’dan kaynaklanan alacak hakkı (TMK 236/1.m) bulunduğundan tespit edilecek değer artış payı alacağının tamamı değil yarısı oranında eşin hakkı bulunmaktadır. “(Yargıtay Kararı – 8. HD., E. 2017/8450 K. 2019/1633)
Bu karardan hareketle, bir edinilmiş mal için hem katılma alacağı hem de değer artış payı alacağı talep edilebileceği sonucuna varılmaktadır.